Ebû Cendel Bedir Gazvesi’nden önce Mekke’de müslüman oldu. Bu sebeple babası tarafından hapsedilerek zincire vuruldu ve hicret etmesine izin verilmedi.
Hudeybiye Antlaşması’ndan sonra müslüman olarak Medine’ye gelen, fakat Kureyşliler’in isteği üzerine iade edilen Ebû Basîr’in muhafızlardan birini öldürerek Kızıldeniz sahilindeki Sîfülbahr’e kaçtığını haber alan Ebû Cendel, kendisi gibi hapsedilmiş yetmiş kadar müslümanla oraya kaçtı. Sîfülbahr’deki müslümanların ticaret kervanları için tehlikeli bir güç haline geldiğini gören Kureyşliler, müslüman olup Medine’ye gidenlerin iadesini öngören maddeden vazgeçtiklerini, özellikle de Ebû Basîr ile Ebû Cendel ve arkadaşlarının Medine’ye kabul edilebileceklerini Hz. Peygamber’e bildirdiler. Buna karşılık ticaret kervanlarının vurulmasına meydan verilmemesini istediler. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem Ebû Basîr ve arkadaşlarına bir mektup göndererek Medine’ye gelmelerini emretti. Mektup Sîfülbahr’e ulaştıktan az sonra Ebû Basîr vefat etti. Onun ölümünden sonra oradaki müslümanların reisi durumunda olan Ebû Cendel arkadaşlarıyla birlikte Medine’ye gitti.
Hz. Peygamber’in vefatına kadar Medine’de kalan Ebû Cendel bütün gazvelere iştirak etti.