Ebân kardeşleri Âs ve Ubeyde ile birlikte Bedir’de müslümanlara karşı savaştı. Kardeşleri bu savaşta öldürüldü. Ebân Uhud Savaşı’nda da Kureyşliler arasında yer aldı. Hz. Peygamber, Hudeybiye Antlaşması’ndan önce Kureyş’in ileri gelenleriyle müzakerede bulunmak üzere Hz. Osman’ı Mekke’ye gönderdiği zaman henüz müslüman olmayan Ebân onu himaye etti ve antlaşmadan hemen sonra da müslüman oldu.
Ebân’ın İslâm’a girmesinde, Hudeybiye Antlaşması’ndan önce ticaret için gittiği Şam’da karşılaştığı bir rahibin tesiri olduğu rivayet edilir. Ebân Mekke’ye döndükten sonra müslümanlara karşı yumuşak davranmaya başladı, bir müddet sonra da İslâmiyet’i kabul etti. Kardeşleri Amr ile Hâlid Habeşistan’dan dönünce onlarla birlikte Medine’ye hicret etti.
Hz. Peygamber, hicretin 7. yılında Ebân b. Saîd’i bir seriyyeye kumandan tayin edip Necid tarafına gönderdi. Ebân Necid dönüşünde arkadaşları ile birlikte Hayber’e giderek buranın fethine katılmak istedi; ancak bu sırada Hayber’in fethi tamamlanmıştı. Ebân ve arkadaşları Hayber ganimetlerinden pay talep ettilerse de Ebû Hüreyre’nin de içinde bulunduğu bazı sahâbîler, savaşta bulunmadıkları gerekçesiyle onların bu isteklerine karşı çıktılar. Bu yüzden kendilerine ganimetten pay verilmedi.
Hz. Peygamber Alâ b. Hadramî’yi Bahreyn valiliğinden azlettikten sonra bu göreve Ebân’ı tayin etti. Ebân Hz. Peygamber’in vefatına kadar bu görevde kaldı. Resûlullah’ın vefat haberini alınca Medine’ye döndü. Başlangıçta Hz. Ebû Bekir’e biat etmek istemediyse de ashabın büyük çoğunluğuna uyarak o da biat etti. Hz. Peygamber’in tayin ettiği valileri görevden almayan Hz. Ebû Bekir onu da Bahreyn valiliğinde bırakmak istediyse de Ebân, Resûlullah’tan sonra hiç kimsenin valisi olmayı kabul edemeyeceğini söyleyerek görevine dönmedi. Bazı kaynaklarda Ebân’ın daha sonra bu kararından vazgeçtiği ve Hz. Ebû Bekir tarafından Yemen valiliğine tayin edildiği kaydedilmektedir.
Ebân b. Saîd kardeşleri Amr ve Hâlid’le birlikte Hz. Ebû Bekir devrinde Ecnâdeyn Savaşı’nda şehid olmuştur.