Ubeyde b. Hâris

Rasûl-i Ekrem’den on yaş büyük olduğuna göre muhtemelen 561 yılında doğmuştur.  Abdümenâfoğulları’nın en yaşlısı ve reisi olan Ubeyde, Hz. Peygamber’in tebliğini güvendiği kimselerle sınırlı tuttuğu dönemde henüz Dârülerkam’daki faaliyetlerine başlamadan önce Hz. Ebû Bekir vasıtasıyla İslâm’ı kabul etti. Onun dokuzuncu müslüman olduğu zikredilir.  Mekke’de Bilâl-i Habeşî, Medine’de Umeyr b. Humâm veya Amr b. Cemûh ile  kardeş ilân edildi. Hicretten birkaç ay sonra Rasûlullah onu muhacirlerden meydana gelen altmış veya seksen kişilik bir müfrezeye kumandan tayin etti. Sancaktarlığını Ubeyde’nin hicret arkadaşı Mistah b. Üsâse’nin yaptığı bu müfreze, Ebû Süfyân başkanlığındaki kervanla Seniyyetülmerre’nin aşağısında Ahyâ suyunun yanında karşılaştı. Karşılıklı ok atışlarından sonra müşrikler hızla oradan uzaklaştı. Çarpışma sırasında büyük yararlık gösteren Sa‘d b. Ebû Vakkās müşrikler tarafından savaşta yaralanan ilk müslüman oldu. Bu askerî birlik aynı zamanda İslâm tarihinde ilk defa sancak ve bayrak kullandı.
   

Ubeyde’nin katıldığı ikinci muharebe Bedir Gazvesi olup Ubeyde burada savaş başlamadan önce Mekkeli müşriklerin mübâreze için çıkardığı üç kişiden biri olan Utbe b. Rebîa’nın karşısına çıktı. Ubeyde ve Utbe her iki ordunun en yaşlı savaşçıları idi. Altmış üç yaşındaki Ubeyde ayağına gelen kılıç darbesi yüzünden iki gün sonra Bedir’den dönülürken Safra mevkiinde öldü ve buraya defnedildi. Hz. Peygamber’in çok itibar ettiği Ubeyde onun akrabaları arasındaki ilk şehiddir.