İbn Kayyim el-Cevziyye

Ebû Abdillâh Şemsüddîn Muhammed b. Ebî Bekr b. Eyyûb ez-Züraî ed-Dımaşkî el-Hanbelî

(ö. 751/1350)

İslâm bilimlerinin birçok alanında eser vermiş Hanbelî âlimi.

 

Hayatı: İbn Kayyim[1] tefsir, usul, kelâm, fıkıh, hadis, siyer ve nahiv ilimlerinde mütehassıs araştırmacı ve büyük bir İslâm âlimidir.  Kaynaklarda 7 Safer 691 (29 Ocak 1292) tarihinde Dımaşk’ta doğduğu bilgisi verilir. İbn Kayyim el-Cevziyye diye tanın­mıştır. Babası Dımaşk’ta yaptırılmış olan Cevziyye Medresesi’nin kayyimi (görevli) olduğu için bu künyeyi almıştır.[2] İbn Kayyim Kudüs, Nablus ve Kahire’ye yolculuk yapmıştır. Birkaç defa da hac için Mek­ke’ye seyahatte bulunmuştur. 13 Receb 751′de (16 Eylül 1350) vefat etmiş ve Dımaşk’ta Bâbüssagir Mezarlığı’na annesinin yanı­na defnedilmiştir.[3]

Tahsili: Tahsil hayatı babasından aldığı derslerle başlamıştır. Daha sonra Mecdüddin Ebû Bekir b. Muhammed et-Tûnisî, Muhammed b. Ebû’l-Feth el-Ba’lebekkî, Safiyyüddin el-Hindî, Mecdüddin İsmail b. Muhammed el-Harrânî ile Takıyyüddin İbn Teymiyye gibi hocalardan değişik fenlere dair ilimler okumuştur. Fıkıhta asıl hocası İbn Teymiyyedir.[4]

Yaptığı Görevler: Cevziyye Medresesi’nde imamlık, Necmeddin İbn Hallikân’ın yaptırdığı cami­de hatiplik; daha sonra ise hocası İbn Teymiyye’nin medresesi olan Sadriyye’de hocalığa başladı ve ölün­ceye kadar bu görevini sürdürdü.[5]

Yetiştirdiği Öğrencileri ve Kendisinden Faydalanan Meşhur Kişiler: Başta iki oğlu Cemâleddin Abdullah ile Burhâneddin İb­rahim olmak üzere; Zeynüddin İbn Receb, Şemseddin Muhammed b. Abdülkâdir el-Cenne en-Nablusî, Ebü’l-Fidâ, İbn Kesir bilinen diğer ünlü öğrencileridir. Diğer taraftan akranı olan bazı ünlü âlimler; Şemseddin İbn Abdülhâdî, Zehebî, Takıyyüddin es-Sübkî’nin kendisinden faydalandığı bilgisi kaynaklarda yer alır.

İlmî Şahsiyeti: İbn Kayyim tefsir, usul, kelâm, fıkıh ve nahiv ilimlerinde derin bilgisi olan araştırmacı, tetkikçi ve bol eser veren, keskin zekâlı, mutlak müctehid büyük bir İslâm âlimidir.[6] Yaşadığı dönem itibariyle bu ilimlerde son derece yetkin idi. İbn Kayyim’in kitap toplamaya meraklı olup zengin bir kütüphanesinin bulunduğu söylenmek­te bu husus eserlerindeki atıflarda ve sıkça yaptığı iktibaslarda da görülmektedir.[7] İbn Kayyim’e göre ilim ehlinin yolu, âlim­lerin görüşlerini araştırıp zapt etmek, üze­rinde düşünmek ve bunları Kur’an, sabit sünnet ve Hulefâ-i Râşidîn’in görüşle­rine arz etmek, bunlara uygun düşenleri almak, aykırı olanlara iltifat etmemektir.[8]

İlimde Yöntemi: İbn Kayyim’in yönteminin ge­nel çizgileri, “orta yol’culuk”, “gelenekçi­lik” ve “anlamcılık”’ olarak ifade edilebilir. Bu anlayışını, İslâm di­nini diğer dinler arasında ve Ehl-i sünnet’i diğer mezhepler arasında konum­landırırken de göstermiştir. Ona göre Müslümanlar diğer din mensupları ara­sında orta (vasat) olduğu gibi Ehl-i sünnet de mezhepler arasında ortadır.[9]

 

Tarihçilikteki Yöntemi: Zâdü’l-Mead’ın tahkikini yaparak yayınlayan Şuayb el- Arnaût ve Abd el-Kadir el-Arnaût bu konuda şunu söylüyorlar: “Tarihin, peygamberlerin sonuncusu Hz. Muhammed (s.a.s)’in hayatının ayrıntılarından söz ettiği kadar, başka hiçbir kimsenin hayatından söz etmediğini söylersek ölçüyü kaçırmış olmayız. Bu konuda en yetkin eser; feyizli kalem, keskin görüş, asıl ve fer’i İslâmî ilimlerde derinlik sahibi, İmam Şemsüddin Ebî Abdullah, Muhammed b. Ebî bekir b. Eyyub Sa’d el-Zer’a el-Dimaşkî’nin ‘Zâdü’l-Mead fi Hayri’l-İbad’ adlı kitabıdır. Müellif (ra) Rasûlulllah’ın hayatındaki genel ve özel bütün durumları ve merhaleleri, bu merhalelerle birlikte geçen olayları, bütün Müslümanların üzerinde durması gereken işlere ilişkin hadisleri bu kitabında topladı ve yeterli derecede inceledi. Kaleme aldığı bütün eserlerde müellifin tutumu; sağlam ve geniş bilgi veren bir düzenlemeyle araştırmacıya söz söylemeye gerek bırakmayacak şekilde konuyu bütün detaylarıyla inceleyen bir yöntem kullanmaktır.”[10]    

 

Hakkında Söylenenler: Hafız İbn Receb: “Allah rahmet etsin, üstadımız ibadete düşkün, gece namazlarına kal­kan, namazı oldukça uzun kılan bir zattı. Kendini ibadete verdi. Zikre çok düşkündü…”; Hafız Zehebî diyor ki: “Hadis ilmine, hadis metinlerine ve bazı râvilerine özen gösterdi. Fıkıhla uğraşır ve fıkhı iyi açıklardı. Nahivle uğraşır, öğretirdi. Usul-i Fıkıh ve akaidle de meşgul olurdu. İlimle meşgul olmayı her işin önüne geçirdi ve ilim neşretti.” Hafız İbn Hacer, onu şu kelimelerle anlatıyor: “Cesur kalpli, geniş bilgi sahibi, hilaf ilmini ve selefin görüşlerini bilen bir zattı.” İmam Şevkânî, İbn Kayyim’in şu özelliklerine dikkat çeker: “Sahih delillere bağlı, onlarla amel etmekten hoşlanır, şahsi görüşe dayanmaz, hakkı aşikâre söyler ve bu konuda hiç kimseden çekinmezdi.”[11]

Eserleri: İbn Kayyim hem ilim tedrisatına hem de eser telifine büyük özen göstermiştir. Kaynaklarda 100′e yakın eserinin adı geç­mektedir. Eserlerini Akaid, Ahlâk ve Tasavvuf, Fıkıh, Fıkıh Usulü ve Tefsir alanlarında yoğunlaştırmıştır. Ancak Hadis ve Siyer alanlarında yazdığı eserleri de önemlidir.

Hadis:

1. Tehzîbü Muhtasarı Sü­neni Ebî Dâvûd: Müellifin 732 (1332) yılında kaleme aldığı eser, Münzirî’nin Muhtasaru Süneni Ebî Davud’u ve Hattâbî’nin Me’âlimü’s-Sünen’i ile bir­likte basılmıştır.[12]

2. el-Menârü’l-Münîf fi’s-Sahîh ve’z-Za’îf: Se­nedi incelenmeksizin bir hadisin mevzu olduğunun anlaşılıp anlaşılmayacağına dair olup Abdulfettâh Ebû Gudde, bu eserin İbnü’l-Cevzinin el-Mevzû’ât’ının muhtasarı olduğunu ileri sürmektedir. İbn Kayyım, İbnu’l-Cevzî’nin değişik bablar altında zikrettiği hadislerden hare­ketle bu bablarda kaydedilen hadislerin mevzu olup olmadığına delâlet eden bir­ takım genel kurallara ulaşmaya çalışmış­tır. İlk önce Muhammed Hâmid el-Fıkî tarafından Mecelletü Hedyi’n-Nebevi’nin (1376) 2-7. sayılarında, daha sonra el-Menâr adıyla müstakil olarak neşre­dilen eser Nakdü’l-Menkûl ev el-Menâr fi’s-Sahîh ve’z-Zaîf ismiyle de basılmış ayrıca Abdülfettâh Ebû Gudde’nin ve Ahmed Abdüşşâfî’nin (Beyrut 1408/ 1988) tahkikiyle yayımlanmıştır.[13]

Siyer:

1. Zâdü’l-Meâd fi-Hedyi Hayri’l-İbâd. Hz. Peygamber’in hayatı, günlük yaşayışı ve uygulamala­rından çıkarılan dinî, ahlâkî, hukukî vb. hükümlerin yer aldığı ansiklopedik ma­hiyette bir eserdir.[14] İbn Kayyım, bu kitabında Hz. Peygamber’in (s.a.s) genel ve özel işle­rindeki tutumlarını bir araya getirir. O’nun, her Müslüman’ın bilmesi ve araştırması gereken tavırlarından, karşılaştığı olaylardan ve ele aldığı işler­den ayrıntılı bir şekilde söz eder. Merhum bütün eserlerinde güzellik ve sağ­lamlık bakımından tek bir stilde ve konuyu, kendisinden sonra gelen bir araştırıcıya söyleyecek herhangi bir şey bırakmayacak kadar çepeçevre bü­tün boyutlarıyla kuşatarak ele alır. Müellifin, bu kıymetli eseri yolculuk esnasında yazmış olması, gerçek­ten hayreti mucibdir. Daha da şaşırtıcı olan yanı, bu eserde yer alan binler­ce kavlî-fiilî sünnet ve hadis, sahabe sözleri ve sair rivayetlerin kaynağı olan hiçbir eserin onun yanında bulunmamasıdır.[15] Bu eser Türkçeye tercüme edilmiştir. Şükrü Özen, İklim Yayınları (1-6), İstanbul, 1988; İbrahim Türklü, Abdi Keskinsoy, Pınar Yayınları (1-6), İstanbul, 1989; Muzaffer Can, Cantaş Yayınları (1-6), İstanbul, 1989;  Polen Yayınları, İstanbul, 2006 olmak üzere muhtasar olarak yayımlanmıştır.

2. et-Tıbbü’n-Nebevî. Saha­sında meşhur bir eser olup çeşitli neşir­leri yapılmıştır.[16]

 


 


[1] Hayatı hakkında geniş bilgi için bkz; “Şuayb el-Arnaûd ve Abdülkadir el-Arnaûd, Zâdu’l-Meâd neşrine yazdıkları mukaddime, Beyrut,  1985; İbn Kesîr, el-Bidâye ve’n-Nihâye, c. 14, s. 234-35, Beyrut, 1982; Muhammed Ebû Zehra, İbn Teymiye -Hayatuhu ve Asruhu-, Kahire, 1977; Dr. Seyyid el-Cemîlî, İbnü’l-Kayyim’in er-Rûh adlı eserine yazdığı tanıtım yazısı, Beyrut,  1986; İbnu’1-İmâd el-Hanbelî, Şezerâtu’z-Zeheb fi Ahbari Men Zeheb, Dâru İhyâi’ı-Türâsi’l-Arabiyye, Beyrut, ts.”; İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, (Trc. Şükrü Özen), İklim yayınları, c.1, s. 24; Tez ve makaleler için bkz; Mehmet Kalkan, İbn Kayyim el-Cevziyye’nin Hâdi’l-Efrâh ilâ Bilâdi’l-Efrah Bağlamında Cennet ile İlgili Hadislerin Değerlendirilmesi, Çukurova Ü. SBE, Yüksek Lisans Tezi, Adana-2007;  Çelik, Hüseyin Avni, İbn Kayyim el-Cevziyye ve Ma’âni el-Edevât ve’l-Hurûf Adlı Eseri, Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 1988, sayı: 8, s. 143-164; el-Cevziyye, İbn Kayyım, İğâsetü’l-Lehfân fî Hükmi Talakı’l-Gadbân (Öfkeli Şahsın Talakının Geçersizliğine Dair), çev: Muhammet Ali Danışman, İslâm Hukuku Araştırmaları Dergisi, 2007, sayı: 9, s. 247-281; Perho, Irmeli, İnsan Kendi Kaderini Seçer, İbn Kayyim el-Cevziyye’nin Kader Anlayışı, çev: Temel Yeşilyurt, Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2001, sayı: 14, s. 293-308

[2] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’dü’l-Mead, (Trc. Şükrü Özen), İklim yayınları, c.1, s. 16-18

[3] H.Yunus Apaydın, DİA, c. 20, s. 110                                                              

[4] H.Yunus Apaydın, DİA, c. 20, s. 109

[5] H.Yunus Apaydın, DİA, c. 20, s. 109

[6] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’dü’l-Mead, (Trc. Şükrü Özen), İklim yayınları, c.1, s. 16-18

[7] H.Yunus Apaydın, DİA, c. 20, s. 110

[8] H.Yunus Apaydın, DİA, c. 20, s. 117

[9] H.Yunus Apaydın, DİA, c. 20, s. 111

[10] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’dü’l-Mead, (Trc. İbrahim Türklü, Abdi Keskinsoy), Pınar yayınları, c. 1, s. 18

[11] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’dü’l-Mead, (Trc. Şükrü Özen), İklim yayınları, c. 1, s. 18-19.

[12] H.Yunus Apaydın, DİA, c. 20, s. 121

[13] H.Yunus Apaydın, DİA, c. 20, s. 121

[14] H.Yunus Apaydın, DİA, c. 20, s. 122

[15] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’dü’l-Mead, (Trc. Şükrü Özen), İklim yayınları, c.1, s.13-15.

[16] H.Yunus Apaydın, DİA, c. 20, s. 122

Yazar: 

Yeni yorum ekle

Image CAPTCHA
Enter the characters shown in the image.