Soyu Abdümenaf'ta Hz. Peygamber'in soyu ile birleşir. Ebû Uhayha künyesiyle tanınan babası azılı müşriklerdendi. Ebû Cehil'in halasının oğlu olan Ebân, onun gibi azılı bir İslam düşmanı olarak bilinmekteydi. Kardeşleri Amr ile Hâlid İslamiyeti kabul edip Habeşistan’a hicret eden Müslümanlar arasında yer aldıkları halde Ebân diğer kardeşleri Âs ve Ubeyde ile birlikte Bedir’de Müslümanlara karşı savaştı. Uhud’da da müşriklerin safında yer aldı.
Hz. Peygamber, Hudeybiye Antlaşması'ndan önce Kureyş'in ileri gelenleriyle müzakerede bulunmak üzere Hz. Osman'ı Mekke'ye gönderdiği zaman henüz müslüman olmayan Ebân onu himaye etti ve antlaşmadan hemen sonra da müslüman oldu. Ebân, ticaret için gittiği Şam’da karşılaştığı bir rahibin kendisinden Hz. Peygamber hakkında gerekli bilgiyi aldıktan sonra O’nun önce Arabistan'a, ardından da bütün yeryüzüne hâkim olacağını söyledi. Bunun üzerine Ebân Mekke'ye döndükten sonra müslümanlara karşı yumuşak davranmaya başladı. Bir müddet sonra da İslamiyet'i kabul etti. Kardeşleri Amr ile Hâlid Habeşistan’dan dönünce onlarla birlikte Medine'ye hicret etti.
Hz. Peygamber, hicretin 7. yılında Eban b. Said'i bir seriyyeye kumandan tayin edip Necid tarafına gönderdi. H. 9’da (630) Bahreyn valiliğine tayin etti. Ebân Hz. Peygamber'in vefatına kadar bu görevde kaldı. Resûlullah’ın vefat haberini alınca Medine'ye döndü. Başlangıçta Hz. Ebü Bekir'e biat etmek istemediyse de ashabın büyük çoğunluğuna uyarak o da biat etti. Hz. Peygamber'in tayin ettiği valileri görevden almayan Hz. Ebû Bekir onu da Bahreyn valiliğinde bırakmak istediyse de Eban, Resûlullah'tan sonra hiç kimsenin valisi olmayı kabul edemeyeceğini söyleyerek görevine dönmedi. Bazı kaynaklarda Ebân'ın daha sonra bu kararından vazgeçtiği ve Hz. Ebû Bekir tarafından Yemen valiliğine tayin edildiği geçmektedir.
Ebân b. Said'in Yermük Savaşı'nda (15/ 636) şehid düştüğü rivayet edilirse de onun kardeşleri Amr ve Halid'le birlikte Hz. Ebû Bekir devrinde Ecnadeyn Savaşı’nda (131 634) şehid olduğu rivayeti daha kuvvetlidir.