Resûlullah’ın İslâm’a Davet Metodu- Prof. Dr. Ahmet Önkal
“Ey Örtüsüne Bürünen Kalk ve Uyar” (Müddessir 74/1-2)
İnsanlığın son peygamberi, müjdelenmişti. Temiz bir hayat sürmüş, yüce ahlak timsali olmuş, uzlete çekilmiş, ilk vahiy gelmiş ve Resûl (sas) vahyin ağırlığıyla örtüsüne bürünmüştü. Fakat yapılacak çok iş vardı. Önce yakın akrabalar uyarılacak, Dâru’l-Erkam’dan yayılan çağrı Medine’de neşv-ü nemâ bulacak ve tüm insanlığa ulaşacaktı; kıyamete kadar gelecek tüm insanlığa…
Yapılacak çok iş vardı. Bilâl-i Habeşî eziyetten kurtarılacak, Kâbe’de Kur’ân okunacak, Habeşistan’a çıkış yolu aranacak, Medine’ye hicret gerçekleşecek, her kabilenin tek tek kapısı çalınacak, bir kadının Hadramevt’ten Sana’ya tek başına gidebileceği günlerin altyapısı oluşturulacaktı.
Ama nasıl?
Her şey anlatılmalıydı. Putların, fal ve şans oklarının birer şeytan işi olduğu, her şeyi yaratanın ama başıboş bırakmayanın Allah azze ve celle olduğu, yetimin malına dokunulamayacağı, namazın kılınacağı, zekâtın verileceği, Safa ve Merve’nin Allah’ın nişanelerinden olduğu, faizin haram olduğu vb. her şey… Ama önce “lâ” denmeliydi.
Âyetleri ezberlemek için dilini depreştiren Efendimize (sas) Allah (cc), Kur’ân’ı toplayacağını ve okutacağını vaat etti. Efendimiz bıraktı kendini vahyin ellerine. Teslim etti, tıpkı önceki peygamberler gibi… Teslim oldu, selâmet buldu. Hem kendi hem ümmeti… İşte elimizdeki kitap, Resûlullah (sas)’ın vahyin ışığında insanları nasıl İslâm’a davet ettiğini anlatıyor.
“Resûlullah’ın İslâm’a Davet Metodu” adını taşıyan kitap ilk olarak 1981 yılında basılmış. Yaklaşık otuz sene önce yazılmış bir kitap günümüzde ne ifade eder demeyin. Eskimez eserler vardır hani! Hatta yıllandıkça daha da değerlenirler. İşte Prof. Dr. Ahmet Önkal’ın bu eseri, ilk baskısından sonra hemen her yıl ya da iki yılda bir yeniden basılmış. 90’lı yıllarda hemen her kesimin el kitabı olma özelliği taşıyan bu eser, sistematik bir muhtevaya sahip.
Kitapta öncelikle Kur’ân-ı Kerim’de ve hadis-i şeriflerde “davet”e yer verilerek konu temellendirilmiş. Davetin Gerekliliği, Davette Metodun Rolü, Önceki Peygamberlerin Davetlerinde Metot ve Resûlullah’ın İslâm’a Davet Metodunu İncelemenin Lüzumu bölümleriyle okuyucu konuya ikna edilmiş.
Dikkati çeken başlıklardan biri de şöyle: Psikolojik Unsurları Açısından Resûlullah (sas)’ın İslâm’a Davet Metodu: 1- Muhatap açısından 2- Davetçi Açısından
Eserde sosyal müesseselere de yer verilmiş, Mekke ve Medine davetlerine toplu bir bakış yapılmıştır. Ayrıca konu, sadece Resûlullah (sas) devrine hasredilmemiş, çağımıza da yönlendirmelerde bulunulmuştur. Önkal, konuyu anlatırken Siyer ilmini tabi ve zorunlu olarak esas almış, ana kaynaklara atıflarda bulunmuştur. Konularla ilgili âyet ve hadisler titizlikle verilmiş ve yanlış anlaşılabilecek durumlarda açıklamalar yapılmıştır. (bkz. af ve müsamaha konusu)
Kitapta bazı tartışmalara değiniliştir ki bu tartışmalar her dönemde güncelliğini korumaktadır.
- Günümüzde İslâm Davetinin Eksik ve Aksak Yönleri
- Günümüzde Mekke Devri mi Medine Devri mi Yaşanıyor?
Yazarımız Ahmet Önkal bu sorulara cevap vermeden önce insanları İslâm’a davet eden Müslümanların kendilerine sormaları gereken bir takım sorular olduğunu belirtiyor. “İslâm’ın hayatın bütün yönleriyle ilgili hüküm ve prensiplerini biliyor muyuz? Gayri İslâmî fikir ve ideolojiler hakkında yeterli malumatımız var mı? Muhataplarımızın ilmi ve kültürel seviyelerine, sosyal davranış ve psikolojik hallerine uygun hareket edebilecek kabiliyet ve kapasitede miyiz? Sonra, İslâmî bir birlik ve beraberlik içinde miyiz?” Sanırız bu sorular üzerinde yeniden düşünmek gerekiyor.
Ayrıca yazar, Mekke ve Medine dönemi ayrımına takılan kişilerin düşebileceği bir hata olduğuna dikkat çekiyor. O da kişinin, dönemleri, kendi konumuna uyarlarken yanlış çıkarımlar yapabileceği ve vahyin bütünlüğünü göremeyebileceğidir.
Nüzul sırasına göre Kur’ân âyetlerinin inişini siyer ile birlikte takip etmek yeni yetişen nesiller için elbette ki çok önemlidir. Ancak vahiy tamamlandıktan sonra oluşan sûre bütünlüğü hatta sıralaması da tefsir âlimleri için çok büyük manalar ifade etmektedir. Günümüz Davetçileri; Resûlullah (sas)’ın hayatını, uyguladığı davet metotlarını çok iyi bilmek, hareket ve faaliyetlerini bu çerçevede kaynaklandırmak mecburiyetindedirler. Bu yüzden “Resûlullah’ın İslâm’a Davet Metodu”, üzerinde hassasiyetle durulması ve incelenmesi gereken önemli bir konudur.
Elinizdeki eser, İslâm’ın en eski kaynakları başta olmak üzere pek çok araştırma ve incelemeye müracaat edilerek hazırlanmıştır. Resûlullah’ın peygamberlik hayatının her safhası İslâm’a davet bakımından çalışmada ayrı ayrı değerlendirilmiş ve bu daveti gerçekleştirmek için geçirilen safhalar, özellikle psikolojik ve sosyolojik taraflarıyla ortaya çıkarılmaya çalışılmış, nihayet İslâm’a davet metodunun günümüzdeki çeşitli problemleri ele alınmıştır. Bu eser, Türkiye Milli Kültür Vakfı tarafından tertip edilen bir yarışmada “Jüri Özel Armağanı”na layık görülmüştür.