Ruhumu kıblesine çeviren müjdecim! Bütün hüzünler Sende meyveye hem de sonsuzluk meyvesine dönüşüyor. “Ama bu onun yaşadıkları arasında yok ki…” diyebileceğim hiçbir sıkıntı mevcut değil Senin hayatında. Her imtihan, her hüzün yer bulmuş Senin latîf ruhunda ve nasıl sükûnete varılacağının yol haritası olmuş hayatın. “Sen olmasaydın” nidasıyla başlayan pek çok cümle kurabiliyorum zihnimde.
Sen olmasaydın, dünyamda umut olmayacaktı.
Sen olmasaydın, yetimlik rahmete ulaşmanın vesilesi değil, zahmette boğulmanın sebebi olacaktı.
Sen olmasaydın, ölüm bir visal anı değil, bir firak çığlığı olacaktı.
Sen olmasaydın, gözyaşı pişmanlığın nişanesi değil, acziyetin belirtisi olacaktı.
Sen olmasaydın, güneşin secde ettiğini öğrenemeyecektim.
Sen olmasaydın, bir bahar günü bembeyaz köpüğe kesmiş bir kiraz ağacıyla konuşmanın ne olduğunu bilemeyecektim.
Sen olmasaydın, martının çığlığı bütün bestesinin acıklı bir notası olmayacaktı.
Sen olmasaydın, kalbimin kıpırtılarının sebebi merhamet olmayacaktı.
Sen olmasaydın, musibetlerde bile yüzüme tatlı bir tebessüm yayılmayacaktı.
Suyun serinliği, rüzgârın latifliği, çiçeğin hafifliği seninledir. Seninledir baldıran gecelerden kaçıp yasemin renkli sabahlara ulaştığım. Görüntümü yakaladığım gökler, ışıksız ve kimsesiz kalırdı sen olmasaydın. Bir hüzün sağanağı olurdu bütün kederler.
Görünenin ardındakini görmeyi Senden öğrendim. Uğruna yaşanacak ve ölünecek değerler olduğunu Sen gösterdin. Öğrenmek için ölünmesi gereken hakikatler olduğunu da Sen söyledin. Kışlardan sonra bahara Senin nefesinle ulaştım. Yitirdiğimiz cennetin yolunu tekrar Sen gösterdin. Yitik cennet, bulunmuş cennete dönüştü dünyamızda.
Yaşadığın sıkıntılarla ilgili ışık hüzmeleri, yüzyıllar öncesinden sızıyor hayatıma. Fark edince ışık yoğunlaşıyor ve sarıyor tüm benliğimi. Gözlerimi kapatırsam eğer, kendi karanlıklarımda boğulacağımı biliyorum. Oysa benim ruhumun dinginliğe ve hikmete ihtiyacı var.
İnsanlık ağacının en tatlı, en olgun ve en güzel meyvesi!
Ruhum ateşle imtihanından sonra olgunlaşacak ve ölümsüzlük çiçeklerini toplayacaktır. Nârdan “NÛR”a yolculuğumda sağımda, solumda, önümde ve ardımda olan, beni berrak sözleriyle destekleyen, “DİRİ OLAN”ın diri kıldığı ey! Heybeme, hüzünlere karşı tebessüm, sabır ve tevekkül aktar.
Yeni yorum ekle