A’râf Sûresi

1. Rabbinizden size indirilen Kur'ân'a uyun; Allah'tan başkasını dost bilip ardından gitmeyin. Ne kadar az düşünüp öğüt alıyorsunuz!

A’râf Sûresi 7/3

 

2. Allah ona "Sana secde etmeni emrettiğim halde niçin secde etmedin?" diye sordu. İblis de "Ben ondan üstünüm. Çünkü beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan yarattın" dedi.

A'râf Sûresi7/12

 

3. Onlar şöyle dediler. "Rabbimiz! Biz kendimize yazık ettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize merhamet etmezsen, şüphesiz her şeyi kaybedenlerden oluruz."

A’râf Sûresi 7/23

 

4. Şöyle de: "Rabbim adaletli olmayı emretti. Her secde ettiğinizde yüzünüzü dosdoğru O'na çevirin ve sadece Allah'a yönelerek bütün samimiyetinizle O'na yalvarın. Nasıl sizi ilk defa O yaratmışsa, yine O'na döneceksiniz."

A’râf Sûresi 7/29

 

5. Ey Âdemoğulları! Namaz kıldığınız her yerde güzel elbiselerinizi giyin. Yiyin, için, ama israf etmeyin. Çünkü Allah israf edenleri sevmez.

A’râf Sûresi 7/31

 

6. Âyetlerimizi yalanlayan ve kibirlenip onlardan yüz çevirenlere elbette gök kapıları açılmaz ve deve iğne deliğinden geçmedikçe onlar da Cennet'e giremezler. Kafirleri Biz işte böyle cezalandırırız.

A'râf Sûresi7/40

 

7. ...Gördünüz ya, o kalabalık taraftarlarınız, hesapsız servetiniz ve kibirli tavırlarınız size bir şey kazandırmadı.

A'râf Sûresi 7/48

 

8. O kâfirler, dinleriyle eğlenip alay etmiş ve dünya hayatı da onları aldatmıştı. Onlar bugüne ulaşacaklarını nasıl unutup âyetlerimizi inkâr ettilerse, Biz de bugün onları unuturuz.

A'râf Sûresi 7/51

 

9. Rabbinize yalvara yakara ve sessizce dua edin. Çünkü O, aşırı gidenleri sevmez.

A'râf Sûresi 7/55

 

10. Rüzgârları rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderen O'dur. O rüzgarlar yağmur yüklü bulutları yüklendiğinde, biz onu kuruyup ölmüş bir memlekete gönderir, yağmuru oraya indirir, o suyla da her türlü ürünü çıkarırız. Biz, ölüleri de kabirlerinden böyle çıkaracağız. Belki bunu düşünüp ders alırsınız.

A’râf Sûresi 7/57

  

11. Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı gönderdik. Onlara şöyle dedi: "Ey kavmim! Allah'a kulluk edin. Sizin O'ndan başka ilâhınız yoktur. İşte size Rabbinizden apaçık bir delil geldi. Ölçüyü ve tartıyı tam ve doğru yapın. Mal ve eşyanın değerini düşürerek kimsenin hakkını yemeyin. Yeryüzü düzene konduktan sonra orada fitne fesat çıkarıp huzuru bozmayın. Eğer inanmış kimseler iseniz, sizin için hayırlı olan budur."

A’râf Sûresi 7/85.

 

12. Eğer o ülkelerin halkı iman edip Allah'a karşı gelmekten sakınsalardı, Biz onların üzerine gökten ve yerden bolluk ve bereket kapılarını açardık; fakat onlar gerçeği inkâr edip yalanladılar. Biz de yaptıkları kötülükler yüzünden onları yakalayıverdik.

A’râf Sûresi 7/96

 

13. Benim yükümlülüğüm Allah hakkında haktan başkasını söylememektir.

A'râf Sûresi 7/105

 

14. Musa kavmine şöyle dedi: "Allah'tan yardım isteyin ve sabredin! Şunu unutmayın ki, bütün yeryüzü Allah'ındır; onu kullarından dilediğine verir. Hayırlı son ise takvâ sahiplerinindir."

A’râf Sûresi 7/128

  

15. Ey Rabbim! Beni ve kardeşimi bağışla. Bizi rahmetine eriştir. Merhamet edenlerin en merhametlisi Sensin.

A'râf Sûresi 7/151

 

16. Bizim dostumuz ve yardımcımız Sensin. Bizi bağışla, bize merhamet et. Bağışlayanların en hayırlısı Sensin.

A'râf Sûresi 7/155

  

17. Onlar ellerindeki Tevrat ve İncil'de özelliklerini yazılı buldukları o elçiye, okuma yazma bilmeyen o Peygamber'e uyarlar. Peygamber onlara iyiliği emreder, onları kötülükten sakındırır; iyi ve temiz şeyleri onlara helâl, pis şeyleri ise haram kılar, daha önce üzerlerinde bulunan ağır yükleri indirir, sırtlarındaki zincirleri çözer. Ona iman eden, onu destekleyen, düşmanlarına karşı ona yardım eden ve kendisine indirilen nura uyan kimseler, kurtuluşa erenlerin tâ kendileridir.

A’râf Sûresi 7/157

  

18. Şöyle de: "Ey insanlar! Elbette ben, göklerin ve yerin sahibi olan, Kendisinden başka ilâh bulunmayan, dirilten ve öldüren Allah'ın hepinize birden gönderdiği elçisiyim. Öyleyse Allah'a iman edin, Allah'a ve O'nun sözlerine iman eden o ümmi Peygamber'e de iman edin. Ve ona uyun ki doğru yolu bulasınız.

A’râf Sûresi 7/158

  

19. İçlerinden bir topluluk "Allah’ın yok edeceği veya pek ağır bir azapla cezalandıracağı kimselere niçin boş yere öğüt veriyorsunuz?" deyince, onlar şu cevabı verdi: "Bunu, Rabbinize karşı sorumluluktan kurtulmak için; bir de belki onlar da Allah'a karşı gelmekten sakınırlar diye yapıyoruz" dediler.

A'râf Sûresi 7/164

 

20. Derken onların ardından kötü bir nesil geldi ve kitap onların eline geçti. Bunlar şu aşağılık dünyanın gelip geçici malına sarılmaktan çekinmez, "Nasıl olsa bağışlanacağız" derlerdi. Ellerine bir o kadar daha dünya malı geçse onu da alırlardı. Peki, bir zamanlar onlardan Allah hakkında gerçek dışı bir şey söylemeyeceklerine dair kitabın hükmüne göre söz alınmamış mıydı? Üstelik onlar kitapta yazılı olanı okuyup öğrenmişlerdi. Takvâ sahipleri için âhiret yurdu daha hayırlıdır. Aklınızı başınıza almayacak mısınız?

A'râf Sûresi 7/169

 

21. Kitaba sımsıkı sarılan ve namazı gerektiği şekilde kılanlara gelince: Biz işlerini düzeltmeye çalışanların hak ettiği karşılığı vermeyi ihmal etmeyiz.

A'râf Sûresi 7/170

 

22. Hani Rabbin Ademoğullarının bellerinden soylarını çıkartmış ve onları kendilerine karşı şahit tutarak "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" diye sormuştu. Onlar da: "Evet, Rabbimizsin, buna şahitlik ederiz" demişlerdi. Bunu, kıyamet günü "Bizim bundan haberimiz yoktu" demenizi önlemek için yaptık.

A’râf Sûresi 7/172

 

23. Onlara şu kimsenin haberini de anlat: Biz ona âyetlerimizi vermiştik. Fakat o bu âyetlerden sıyrılıp çıktı. Bu yüzden de şeytan onu peşine taktı, sonunda yolunu yitirip iyice azgınlaştı. Eğer dileseydik, elbette onu âyetlerimizle yüceltirdik, fakat o dünyaya sarıldı ve nefsinin isteklerine uydu. Onun hali, kovalasan da dilini çıkarıp soluyan, kendi haline bıraksan da dilini çıkarıp soluyan köpeğin haline benzer. Ayetlerimizi yalanlayanların hali de işte böyledir. Sen kendilerine bu kıssayı anlat, belki üzerinde düşünürler.

A’râf Sûresi 7/175-176

 

24. En güzel isimler Allah'ındır; Siz O'na bu isimlerle dua edin. O'nun isimleri konusunda haktan ayrılanları kendi hallerine bırakın. Onlar yaptıklarının cezasını çekeceklerdir.

A’râf Sûresi 7/180

 

25. Hiçbir şey yaratamayan, üstelik kendileri yaratılan varlıklara mı ilahlık yakıştırıyorlar? Taptıkları şeyler ne onlara ne de kendilerine yardım edebilir.

A'râf Sûresi 7/191-192

 

 

26. "Elbette benim dostum ve yardımcım kitabı indiren Allah'tır. O sâlih kullarını koruyup gözetir."

A’râf Sûresi 7/196

 

27. Sen af yolunu tut, iyiliği emret, kendini bilmez cahillere aldırma!

A’râf Sûresi 7/199.

  

28. Şeytan seni kışkırtacak olursa hemen Allah'a sığın. Çünkü O her şeyi  duyan, her şeyi bilendir. Takva sahipleri, şeytanın etkisini içlerinde hissettiklerinde, hemen ne olup bittiğini düşünür ve gerçeği görecek hale gelirler.

A'râf Sûresi 7/200-201

 

29. Kur'an okunduğu zaman ona kulak verin, susup dinleyin. Böylece Allah'ın merhametine nail olursunuz.

A’râf Sûresi 7/204

 

30. Sabah akşam boyun büküp yalvara yakara, derin bir ürpertiyle ve kendin işitecek kadar bir sesle Rabbini an. Sakın gâfillerden olma!

A’râf Sûresi 7/205

 

Add new comment

Image CAPTCHA
Enter the characters shown in the image.