Yâr-ı Gâr

Yâr-ı Gâr “mağara arkadaşı” demektir. Rivayete göre Hz. Peygamber hicret gecesi Hz. Ebû Bekir ile birlikte şehrin dışındaki Sevr mağarasına saklanıp orada birkaç gün kalmışlardı. Hicret yolculuğunda Rasûl-i Ekrem’i yalnız bırakmayıp gerek mağarada gerekse yolculuk boyunca onu korumak için her türlü fedakarlığı yapan Hz. Ebû Bekir’e Peygamberin mağaradaki arkadaşı anlamında yâr-ı gâr lakabı verilmiştir. 

Bu tabir Fars ve Türk edebiyatlarına geçmiş, dini-tasavvufi edebiyatın hilye-i çehâryâr, hicretnâme, siyer, mi‘râciyye gibi türlerinde ‘yakın dost, güvenilir arkadaş’ anlamında Hz. Ebû Bekir için kullanılmıştır.