Müellefe-i Kulûb

"Gönülleri ısındırılan, yumuşatılan kimseler" demektir. Maddi ihsanda bulunmak suretiyle gönüllerinin İslam'a ve müslümanlara karşı yumuşatılması arzulanan gayri müslimleri, kendilerinin veya bağlılarının İslam'ı benimsemesi umulan yahut zarar vermelerinden korkulan veya düşmana karşı himayeleri istenen nüfuz sahibi kimseleri ve dinde sebat etmeleri arzulanan yeni mühtedileri belirtmek için kullanılmıştır. Hz. Peygamber'in kötülüklerinden emin olmak veya kalplerini İslam a ısındırmak amacıyla birçok kişiye maddi yardımda bulunduğu ve bu siyasetin müsbet sonuçlar verdiği bilinmektedir. Bu uygulama Hz. Ebu Bekir'in hilafetinin ilk dönemlerinde de sürdürülmüştür. Ancak Hz. Ömer, İslamiyet'in yayılıp güçlendiği ve müslümanların kuvvetlendiği, dolayısıyla artık kendilerine ihtiyaç kalmadığı gerekçesiyle bu politikayakarşı çıkmış ve onun halife tarafından da onaylanan bu siyaseti üzerinde sukûtî icma oluşmuştur.