Gazzeli çocuğun 'şehitlik' oyunu gerçek oldu

Filistinli Mecdi es-Satari'nin birkaç hafta önce evinin önünde arkadaşlarıyla oynadığı "şehitlik" oyunu, cuma günü İsrail askerlerinin sınırda açtığı ateş sonucu gerçek oldu.

Ailesiyle Gazze Şeridi'nde mülteci kampında yaşayan 12 yaşındaki Filistinli Mecdi es-Satari'nin, birkaç hafta önce evinin önünde arkadaşlarıyla oynadığı "şehitlik" oyunu, cuma günü İsrail askerlerinin Gazze sınırında açtığı ateş sonucu gerçek oldu.

"Büyük Dönüş Yürüyüşü" gösterilerine katıldığı sırada İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu şehit olan Filistinli çocuk, birkaç hafta önce Refah'ın merkezinde yer alan Eş-Şabura Mülteci Kampı'ndaki evinin yakınında arkadaşlarıyla oyun oynuyordu.

Mecdi ve arkadaşlarının Gazze sınırındaki barışçıl gösterileri ve İsrail askerlerinin saldırılarını canlandırdıkları oyunları telefon kamerasıyla kaydedildi.

Sosyal medyada yoğun şekilde paylaşılan 20 dakikalık videoda, Mecdi, sınırdaki gösterilere katılan çocuk rolünü oynarken görülüyor. Filistin bayrağını taşıyan Mecdi, oyun gereği İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu şehit oluyor ve arkadaşları onu küçük bir çukurun içine koyuyor. Mecdi, cuma günü düzenlenen gösterilerde bu oyunun gerçeğini oynadı ve şehit oldu.

Filistinli çocuğun gözü yaşlı annesi Hulud Ebu Nakira (36), AA muhabirine yaptığı açıklamada, oğlunun vatanında onurlu bir şekilde, güven içinde yaşamayı ve ülkenin güneyinde işgal altında olan Beer Şeva'ya (Biru's-Seba) dönmeyi hayal ettiğini söyledi.

"Mecdi kasten öldürüldü"

Sınırdaki gösteriler sırasında daha önce bazı çocukların şehit olması üzerine babasının Mecdi'yi engellemeye çalıştığını, buna rağmen oğlunun, arkadaşlarıyla her hafta gösterilere katıldığını belirten anne, "Oğlum, mülteci kampında tenekeden yapılmış barakada mutlu bir hayat yaşıyordu. İşgal güçleri tarafından suçsuz yere öldürüldü. Barışçıl bir gösteriye katılan evladım neden katledildi. İşgal güçleri, oğlumu başından hedef aldı, kasten öldürdü." dedi.

Oğlunun istikrarın olmadığı, ardı ardına savaş ve çatışmaların yaşandığı bir bölgede suçsuz yere öldürülerek, hayata gözlerini yumduğuna dikkati çeken Ebu Nakira, "Mecdi, beşinci sınıfı yeni bitirmişti. Futbol oynamayı çok severdi, futbolcu olmayı hayal ediyordu. Yüreğimi yaktılar. İşgal zulmünden evlatlarımız kurtulamadı. Huzur içinde yaşamamıza izin vermediler." diye konuştu.

"Evlatlarımızın hayallerini bile çaldılar"

Mecdi'nin babaannesi Gazal es-Satari de yaşlı, genç, kadın, çocuk demeden Filistinlileri günahsız yere öldüren işgal güçlerinin yine kendine yakışanı yaparak torununu katlettiğini söyledi.

Babanne Satari, "Biz topraklarımızı savunuyoruz. Hak sahibi olan biziz. Sınıra ölmeye değil, barışçıl bir şekilde hakkımızı talep etmeye gidiyoruz. Şimdi elinde hiçbir şey olmayan, sadece hakkını talep eden bu çocuğun günahı neydi? İşgalcilerin kalplerinde en ufak bir merhamet emaresi yok. Mutlu olmak bizim çocuklarımızın da hakkı değil mi? Neden küçük yaşta bu ağır yükü taşısınlar! Çocuklarımızı her şeyden mahrum ettiler, hayallerini bile çaldılar." ifadelerini kullandı.

"Büyük Dönüş Yürüyüşü"

Filistinliler, Toprak Günü'nün 42. yılı nedeniyle 30 Mart'tan bu yana abluka altındaki Gazze Şeridi'nin İsrail sınırında Büyük Dönüş Yürüyüşü adı altında barışçıl eylemler düzenliyor.

İsrail askerleri ise "sürgün edildikleri topraklarına geri dönmeyi ve 2006'dan beri Gazze'ye uygulanan hukuksuz ablukanın kaldırılmasını" talep eden sivil halkın üzerine gerçek mermilerle ateş açıyor.

Gösterilerin başından bu yana 150'nin üzerinde Filistinli, İsrail askerleri tarafından şehit edildi, 17 bine yakın kişi yaralandı.